“`html
Kıymetli vatandaşlarım, enerjinin geleceğiyle ilgili düzenlenen bu özel etkinlikte hepinizi en samimi duygularımla selamlıyorum. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, milletimizin evi, sizlere hoş geldiniz demekten büyük mutluluk duyuyorum.
Bu önemli organizasyonun gerçekleşmesini sağlayan değerli Enerji Bakanı ve ekibine şükranlarımı sunuyorum. Türkiye, enerji alanında kaydettiği ilerlemeyi herkes takdir ediyor. Kendimizle rekabet içerisinde bulunduğumuz bu süreçte, ülkemizi daha ileri taşımak için birlikte hareket etmeliyiz.
Törende açılışını yaptığımız projelerin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Bu yatırımların Türkiye’ye kazandırılmasında emeği geçen tüm firmaları yürekten kutluyorum.
Artık enerji, tüm ülkelerin en öncelikli sorunları arasında yer alıyor. Dünyanın büyüyen enerji talebi, iklim değişikliği ile karşı karşıya kalan kaynaklara yönelik yeni tehditler oluşturuyor.

Bunun yanı sıra, enerji tüketimimizi artırırken çevreye de zarar veriyoruz. Küresel riskler artarken, enerji kullanımında kaynakların aşınması ve çevresel tahripler daha net bir tablo ortaya koyuyor. Sera gazlarının artışı, dünya üzerindeki olumsuz etkileri giderek derinleştiriyor.
Tüketim ve kaynakların azalması endişesi, tüm ülkelerin enerji politikalarını yeniden gözden geçirmelerine neden oluyor. Enerji sağlama güvenliği, tüm devletlerin gündeminde yer alıyor ve rekabetin giderek arttığı bir dönemde, bu sorunlar milli güvenlik meselesi haline gelmiş durumda.
Bazı ülkeler, rezervlerinin hiç olmadığı kadar azaldığını bilerek, alınacak tedbirleri acilen hayata geçirmek durumundalar. Avrupa’daki enerji sıkıntıları, enerjinin tüm toplumlar için vazgeçilmez olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Gelecekte enerji kaynakları politikaları daha da önem kazanacak. Afrika’dan Asya’ya kadar birçok bölgedeki gelişmeleri, enerji perspektifinden değerlendirmemiz gerekecek. Uzun zamandır mevcut olan sömürü zihniyeti, mazlumların kanı üzerinden ilerlemeye devam ediyor.
Biz enerji meselelerine, çıkar çatışmalarının ötesinde bir iş birliği unsuru olarak yaklaşıyoruz ve ‘sömürü değil, beraber kazanma’ prensibini benimsiyoruz. Bu anlayışımızı her şart altında koruyacağız.

Enerji sektöründeki atılımlarımız en önde geliyor. Karadeniz ve Gabar’daki kaynak keşiflerimiz, ülkemizin geçmişini değiştirdi. Türkiye, enerji koridorlarının merkezine dönüşmüş durumda. Herkes, Türkiye’nin enerji alanındaki büyük sıçramayı görmektedir.
2035 yılına kadar enerji talebinin yüzde 50 artması bekleniyor. Enerji maliyetimiz 60-100 milyar dolar arasında değişiyor. Bu maliyetleri düşürerek Türkiye’yi bir net enerji ihracatçısı yapmayı amaçlıyoruz ve bu yolda yenilenebilir enerji yatırımlarını önemli bir basamak olarak değerlendiriyoruz.

Yenilenebilir enerji alanında Avrupa’da 5. dünya genelinde ise 11. sıradayız. Enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının verimli kullanımı için stratejik planlamalara önem veriyoruz.
2005 yılında güneş enerjisi gücümüz sıfırdı, şimdi ise 21 bin 803 megavata ulaştık. Bu başarı, kararlılık ve programlı çalışmanın neticesidir. Rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesini 120 bin megavata çıkarmayı hedefliyoruz. 80 milyar dolarlık bir yatırım sürecine girmekteyiz. Ayrıca, 2035 yılına kadar 5 bin megavatlık deniz rüzgarı kapasitesini oluşturmayı planlıyoruz.
Yatırımcılarımızın yanında duruyoruz; sektörde 500’e yakın imalatçımız mevcut. Bu sayede, 50 bin kişiye istihdam sağlanıyor. İzin sürelerini 48 aydan 18 aya düşürerek yatırım süreçlerini hızlandırmayı planlıyoruz.
Bu meseleleri gündeme taşımak için TBMM’ye sunarak, konuları sadeleştireceğiz. Ancak, bunların hiçbiri muhalefetin gündeminde yer almıyor. Sadece yolsuzluk iddialarıyla ilgilenip, küresel meselelere karşı duyarsız kalıyorlar.
Gerçekleri bilip de söylemeye cesaret edememeleri, inatlaşmalarının bir sonucudur ve bu durum topluma büyük zararlar vermektedir.

Gerçeklerden gözlerini kapatanları hatırlatmalıyız ki, biz ülkemizin enerji potansiyelini artırmak için çalışırken, rakiplerimiz sadece laf yarıştırmakla meşguldür.
2024 yılı itibarıyla Türkiye’nin 81 ilinde 6 bin 182 elektrik üretim santrali devreye alınacak. Bu projelerin toplam büyüklüğü 5 milyar doları aşacak. Yenilenebilir enerji yatırımlarının yıllık kapasitesi 23.8 teravat saat olarak hesaplanıyor, bu da büyük bir tasarruf potansiyeli sunuyor.
2024 yılı için hedeflediğimiz yenilenebilir enerji yatırımları, birçok ülkenin toplam kurulu gücünden fazlasını temsil ediyor. Temiz enerji projelerini teşvik etmeye ve desteklemeye devam edeceğiz.
“`